Sahipsiz dostlar İzmir’de emin ellerde
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bornova Gökdere’de Türkiye’ye örnek olacak Pako Sokak Hayvanları Toplumsal Hayat Kampüsü’nü hizmete açtı. İsmini gazeteci Bekir Coşkun’un köpeği Pako’dan alan tesisin açılışında konuşan Lider Tunç Soyer, “Can dostlarımız için bu yabanî düzenle son nefesimize kadar hengame edeceğiz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi sokak hayvanlarının bakımı, tedavisi ve sahiplendirilmesinde Avrupa standartlarında tesisi Dünya Veteriner Doktorlar Günü’nde kente kazandırdı. 700 köpek kapasiteli Işıkkent ve Seyrek Süreksiz Köpek bakımevleri ile hizmet veren İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bornova Gökdere’de birebir anda bin 500 köpeğe yuva olacak Pako Sokak Hayvanları Toplumsal Hayat Kampüsü’nü hizmete aldı. Tesisin açılışına İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer ve eşi Neptün Soyer, Bekir Coşkun’un eşi Andree Coşkun, İzmir Büyükşehir Belediyesi Lider Vekili Mustafa Özuslu, CHP Genel Lider Yardımcısı Ali Öztunç, CHP Gençlik Kolları Lideri Gençosman Killik, CHP Gençlik Kolları Lider Yardımcısı Uygar Elitoğ, CHP Milletvekilleri Özcan Purçu, Kani Beko, Ednan Arslan, Murat Bakan, Uzman Polat, CHP İzmir Vilayet Lideri Deniz Yücel, Bornova Belediye Lideri Mustafa İduğ, Narlıdere Belediye Lideri Ali Engin, Konak Belediye Lideri Abdül Batur, HAYTAP İzmir Temsilcisi Esin Başkan, İzmir Veteriner Doktorları Odası Lideri Selim Özkan, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve oda, birlik, sendika temsilcileri, muhtarlar ile hayvanseverler katıldı. Ayrıyeten Seferihisar Çocuk Belediyesi ve Masal Evi’nden minikler de tesiste minik dostları ziyaret etti.
İzmir, Avrupa pahalarını temsil eden kent oldu
Geçen günlerde Strazburg’dan gurur duydukları bir haber aldıklarını tabir eden İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, “1955 yılından beri Avrupa Kurulu Parlamenter Meclisi’nin verdiği bir ödül var. 46 ülke ortasında, onlarca kentin aday olduğu bir yarışta, İzmir tümünü geride bırakarak Avrupa pahalarını en uygun temsil eden kent ilan edildi ve büyük mükafatı aldı. Avrupa Ödülü’nü kazanmaktan dolayı hepimizin göğsü kabardı, memnun olduk. Ama artık ben sizlere İzmir ve Türkiye’nin Avrupa kıymetlerinden daha üstün olduğunu düşündüğüm bir özelliğinden bahsetmek istiyorum” dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz, sokaklarında hayvanlarla birlikte yaşayan bir halkız. Onlara can dostumuz diye sesleniyoruz. Yazık ki bu uygar duruşumuzu Avrupa’nın birçok kentinde göremezsiniz. Daha uygar olduğunu düşündüğümüz birçok batı ülkesi yıllar evvel itlaf kanunlarıyla sokak hayvanlarını tümüyle ortadan kaldırdı. Meğer uygarlık ve cinayet birbiriyle uzlaşamaz. Resmi hukukumuzdaki tüm eksiklere karşın, ülkemizde sokak hayvanlarına dair vicdan hukukunun çok daha gelişmiş olduğunu memnunlukla tabir etmek isterim.”
“Demokrasi 5 yılda bir sandığa gitmek değildir”
Demokrasinin İzmir’in merkezinde bulunduğu Ege kıyılarında doğmuş, insanlığın en değerli inovasyonlarından biri olduğunun altını değerle çizen Lider Tunç Soyer, “Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel insan hakları üzerinde yükselen bir bedeller manzumesi. Lakin dünya o denli bir noktaya geldi ki, demokrasinin hayata bakışı yeni bir perspektif kazanmak zorunda. İşte bu nedenle 2021 Eylül’ünde İzmir’deki Dünya Kültür Zirvesi’nde döngüsel kültür isminde yeni bir kavram ortaya koyduk. Bu kavramla kültürü, hayatı bir ortada tutan harç olarak pozisyonlandırdık. Döngüsel kültür, ömrümüze taraf veren ne kadar kıymet varsa tümü için öteki bir temel tanım ediyor. Pek çok şey üzere demokrasi için de yeni bir ufuk belirliyor. Döngüsel kültürün özünde, nüvesinde ahenk var. Bu ahenk, dört bileşenden oluşuyor. Birbirimizle ahenk, tabiatımızla ahenk, geçmişimizle ahenk ve değişimle ahenk. Bu dört başlık, birebir vakitte İzmir’den dünyaya yaymaya çalıştığımız yeni demokrasinin tanımıdır. Zira demokrasi beş yılda bir sandığa gitmek değildir. Ömrün her hali ve anıyla ahenk içinde yaşama sanatıdır” dedi.
Avrupa Birliği’nden ikinci ödül geldi
İnsanlığın öbür cinsler üzerinde üstünlük taşıyan bir küme olmadığını belirten Lider Tunç Soyer, “Türler üzerinde bir hakimiyetimiz kelam konusu değil. İnsan, tabiattaki tüm canlı cinsleriyle bir arada var. Bunun aykırısını düşündüğü ve uyguladığı an, iklim krizi kadar ağır sonuçları kendi eliyle yaratmış oluyor. Bu nedenle döngüsel kültür üzerine inşa ettiğimiz yeni demokrasi olmazsa olmazı olacak, tabiatımızla ahenk. Vazifeye geldiğimiz günden bu yana İzmir’de tabiatımızla ahengi çoğaltmak ismine çok sayıda yenilikçi proje başlattık. Bu çalışmalar sonucunda dün Avrupa Birliği’nden ikinci bir ödül daha alarak, Avrupa’nın tabiatla ahenk konusunda 100 öncü kentinden biri seçildik. Bugün açılışını gerçekleştirmekten gurur duyduğum Pako Sokak Hayvanları Hayat Yerleşkesi işte bu projelerimizden biri” diye konuştu.
“Can dostlar ismine Türkiye’de öncü çalışmalara imza atıyoruz”
Yerleşkede, can dostlar için çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla her vakit olduğu üzere birlikte yol alacaklarının altını değerle çizen Lider Tunç Soyer, “Birbirimiz ve tabiatımızla ahengi tıpkı anda yaşayacağız. Tüm zorluklara karşın Türkiye’de hayvan haklarının güçlenmesi için çalışan aktivistlerin her birine şükran borçluyuz. Onlar olmasa, vicdanımızın körelmeye mahkûm bırakılan bir yanını, tabiat vicdanını yaşatmamız tahminen de asla mümkün olmazdı. O yüzden her birine bir defa daha teşekkür ediyorum. Geçen ay, İzmir Veteriner Doktorları Odası ile ‘Sahipsiz Sokak Köpekleri Rehabilitasyon Projesi’ni başlatmış, kentimizi paylaştığımız can dostlarımız için tarihi bir adım atmıştık. Bu paydaşlık ile can dostlarımız kulak küpesi ve mikroçip ile işaretlenerek anlık takip altına alınıyor. Ayda 500 köpeğin kısırlaştırılması sağlanıyor. Bu çalışmalarımızın tamamı Türkiye’de bir birinci. Bu umut verici tablonun bir an evvel tüm Türkiye geneline yayılmasını tüm kalbimle diliyorum” halinde konuştu.
Adalet için, refah için hengame edeceğiz
Bir toplumdaki adalet hissinin en güçlü olanı değil, en zayıf olanı nasıl koruduğuyla ölçüldüğünü belirten Lider Soyer, kelamlarına şöyle devam etti: “Biz can dostlarımıza karşı adilsek, birbirimize karşı da öyleyiz. Değilsek, birbirimizin haklarını da çiğneyebiliriz. Bu nedenle doğayı da içine alan bir demokrasi anlayışı, birebir vakitte tüm insanların garanti altında olduğu bir toplumun teminatıdır. Zira tabiatın avukatı, sendikası, meslek örgütü yoktur. Onun yegâne teminatı hem kendimiz hem de öteki tüm canlılar için korumak zorunda olduğumuz vicdanımızdır. Birçoğunuzun bildiği üzere Pako, usta gazeteci Bekir Coşkun’un köpeğinin ismi. Bekir Coşkun, can dostlarımızın ağzı, lisanı, kalemi olan büyük bir yazardı. Onun bu gayretine duyduğumuz vefanın gereği, Türkiye’de eşi olmayan bu yerleşkeye Pako’nun ismini verdik. Bekir Coşkun ‘Kurt’ isimli yazısında dediği üzere ‘Ne yapacaksınız. Son orman yanana, son tabiat kesimi bozulana, son kuş gidene, son kurt vurulana kadar. Bu dünya bizim.’ İşte biz İzmir’de tam da onun dediği üzere yapıyoruz ve yapamaya da devam edeceğiz. Can dostlarımız için bu yırtıcı düzenle son nefesimize kadar arbede edeceğiz. Erkek şiddeti gören bayanlar için arbede edeceğiz. Adalet için, refah için hengame edeceğiz. Kavgamızı kin ve öfkeyle değil, dostluk ve kardeşlikle büyüteceğiz. Ebediyen güçlünün yanında olan bu tertibi topla tüfekle değil, aklımız, vicdanımız ve demokrasiyle değiştireceğiz. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Pako Yerleşkesi, çoktan başlamış olan bu değişimin kıymetli kesimlerinden biridir.”
“İzmir’e gelsin görsünler”
Bugün iki büyük memnunluk birden yaşadığını lisana getiren CHP Lider Yardımcısı Ali Öztunç, Türkiye’nin dört bir yanından barınaklarla ilgili şikayetler geldiğini söyleyerek “Gelsinler, CHP’li bir belediye nasıl barınak yapar, nasıl Avrupa standartlarında bir tesis inşa eder, görsünler. İşte ispatı İzmir’de. Bir hayvan sever olarak Tunç Liderimize teşekkür ediyorum ve gurur duyuyorum. İkinci büyük gururum ise Bekir Coşkun’un köpeği Pako’nun isminin bu tesise verilmesi. Bekir ağabeyimiz kalemi çok yeterli biriydi. Bekir ağabeyi unutmadığı için de Tunç Liderimize teşekkür ederim. CHP’li belediyeler önlerine pürüzler çıkarılsa da bu manileri aşıyorlar. Manileri aşa aşa geliyoruz. Geliyor gelmekte olan diyoruz” biçiminde konuştu.
“Çok duygulandım”
Bu türlü bir örnek tesisin İzmir’e kazandırılmasından ötürü memnunluk duyduğunu söz eden Anderee Coşkun, “Bekir’in bizi gördüğüne, duyduğuna inanıyorum. Burası sahiden Türkiye’ye örnek olacak. Canı gönülden sizlere tüm hayvan severler ismine teşekkür ediyorum. Örnek bir barınak oldu. Sahiden çok hisliyim. Pako bizim köpeğimizdi, Bekir’le İzmir’de aşık olduk. Bekir de benim üzere hayvan severdi. Daima sokaktan hayvanları kurtarmaya çalıştık. Dışarıdan hayvan satın almayın, buradan sahiplenin. Hayvan sevgisini kendi çocuklarınıza aşılayabilmek için buraya getirin. Pako bir köpek yazarıydı. Yazıları yayımlandı ve öldükten sonra da bu devam etti. Liderimiz Tunç Soyer’e emeklerinden ötürü çok teşekkür ederim” dedi.
Başkan Tunç Soyer’e teşekkür
İzmir Veteriner Doktorları Odası Lideri Selim Özkan da “Tunç Liderimize çok teşekkür ediyorum. Sokak hayvanları için İzmir’e çok önemli bir tesis kazandırdı” diye konuştu.
Bornova Belediye Lideri Mustafa İduğ ise Pako’nun isminin İzmir’de yaşayacağını tabir ederek “Dilsiz dostlarımıza yer ayırdığı için çok teşekkür ediyorum” dedi.
Satın alma sahiplen
Avrupa standartlarında yeşil odaklı inşa edilen yerleşke, ismini 2020 yılında hayatını kaybeden gazeteci Bekir Coşkun’un köpeği Pako’dan aldı. 16 barınak ve 4 hizmet binasından oluşan yerleşkede yavrular ve farklı köpek cinsleri için üniteler kuruldu. Yaklaşık 37 bin metrekarelik alanda inşa edilen tesisin kapasitesi ek barınaklarla 3 bin köpeğe kadar çıkabilecek. Yeşil odaklı merkezde tedavi ve rehabilitasyona gereksinim duyan hayvanların sıkıntılarının giderileceği ve sahiplendirmenin teşvik edileceği veteriner hizmet üniteleri, yasaklı ırk barınakları ve karantina kısımları de bulunuyor. Açık hava amfi ve şov alanının da bulunduğu tesiste “Satın alma sahiplen” sloganı ile yurttaşlar burada ortak bir alanda köpeklerle bir ortaya gelebilecek. Yerleşke, sokak hayvanları acil müdahale üssü olarak da hizmet verecek. Uzman doktorlar tarafından birçok komplike operasyon burada yapılabilecek. Eğitim, workshop ve aktiflik alanları ile dikkat çeken yerleşkede hayvanların gerilimini azaltmak maksadıyla yeşil alan da oluşturuldu.
Sokağa terkedilmiş yük hayvanları unutulmadı
Merkezde sokağa terkedilmiş yük hayvanları için de 4 bin 200 metrekarelik kısımda barınma alanı kuruldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri, Yapı İşleri, Park ve Bahçeler dairesi başkanlıkları ile Veteriner İşleri Şube Müdürlüğü takımlarının ağır çalışmalarıyla alanın etrafına belediyenin elinde bulunan ve kullanılmayan hazır betonlardan etraf duvarı yapıldı. Duvarın üzerine ahşap çit çekildi. Yük hayvanlarının soğuktan korunması için de ayrıyeten kapalı bir kısım yapıldı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
