İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, kontratlı memurlara takım verilmemesini ve devletin belediyelerdeki kontratlı memurlardan, toplu mukaveleye dayanarak belediyeler tarafından yapılan ödemeleri geri istemesini protesto etmek için CHP İzmir Vilayet Örgütü tarafından düzenlenen basın açıklamasına katıldı. Soyer, “Kimse belediye işçilerini yalnız sanmasın. Biz işçilerimizin amiri değil, yoldaşıyız. Onlara yapılan her ne ise hepimize yapılmış addederiz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, CHP İzmir Vilayet Örgütü tarafından düzenlenen basın açıklamasına katıldı. Açıklama kontratlı memurlara takım verilmemesini ve devletin belediyelerdeki kontratlı memurlardan, toplu kontrata dayanarak belediyelerin yaptığı ödemeleri geri istemesini (zimmet çıkarmak) protesto etmek hedefiyle Konak Meydanı’nda Gazeteci Hasan Tahsin Birinci Kurşun Anıtı önünde yapıldı. Açıklamaya Lider Tunç Soyer’in yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mahallî İdarelerden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun, CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP İzmir Vilayet Lideri Deniz Yücel, CHP İzmir milletvekilleri ile ilçe belediye liderleri, Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu (Birleşik Kamu-İş), Tüm Belediye ve Lokal İdare Hizmetleri İşçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) ve Tüm Lokal İdare Çalışanları Sendikası’nda (Tüm Yerel-Sen) örgütlü belediye çalışanları ile yurttaşlar katıldı.
Basın açıklamasına katılanlar “İnsanca bir ömür istiyoruz”, “Lütuf değil fiyatta adalet istiyoruz”, “Hukuksuz Sayıştay zimmetlerine son” yazılı dövizleri taşıdı. Kalabalık, “Hak, hukuk, adalet”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” ve “Zafer direnen işçinin olacak” sloganları attı.
“Tazminatları asla zimmete mevzu edilmemeli”
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer “Kimse belediye işçilerini yalnız sanmasın. Biz işçilerimizin amiri değil, yoldaşıyız. Onlara yapılan her ne ise hepimize yapılmış addederiz. Toplumsal istikrar tazminatları asla zimmete husus edilmemeli, edilemez. Bu tazminatlarda ‘üst sonun aşıldığı ve kamu ziyanı oluştuğu’ tespiti üzerinden memurlara zimmet çıkarılması adaletten mahrum, tümüyle siyasi bir karardır. İktisadı çökmüş bir ülkede biz çalışanlarımız insan onuruna yaraşır bir hayat sürsün istiyoruz. Toplumsal istikrar tazminatları bu yüzden var” dedi. Memurlara zimmet çıkarılıp adaletin yerle bir edildiğini söz eden Lider Tunç Soyer, memurlar üzerinde baskı kurulduğunu söyledi.
“Ranttan değil adalet ve emekten yanayız”
Emekliliğini hak eden, onlarca yıl vatandaşa hizmet veren işçileri, ikramiyelerinin yarısını alamaz hale getirdiklerini vurgulayan Lider Soyer, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Dünyanın en güçlü pozisyonuna ve en bereketli topraklarına sahip ülkemizi yine hasta adam haline getirdiler. Bir avuç yandaşın vergi borçlarını affedip işçilerimizin alın terine göz diktiler. O denli yağma yok! Biz, CHP’li belediyeler, ranttan değil, adalet ve emekten yanayız. İşçilerimizin hakkını teslim edebilmek bizim onurumuzdur. O hakkı yok sayanlarla gayret etmek ise misyonumuzdur. Göreceksiniz, Anayasa’ya ters olan üst hudut uygulaması kaldırılacak ve zimmet kararları iptal edilecek.”
“Bol keseden vaat dağıttılar”
“Biz omuz omuza yürüdüğümüz, birlikte gayret ettiğimiz sürece kimse bize mahzur olamayacak” diyen Lider Soyer, 3600 ek gösterge sıkıntısına de değindi. Soyer, “Kamu vazifelileri ile emeklilerinin maaş katsayısını ve alacağı aylık fiyatı artıracak 3600 ek gösterge, uzun müddettir Genel Liderimiz ve partimiz tarafından lisana getiriliyor. Aldılar bunu 2018 seçimlerinde kendilerine seçim materyali yaptılar. Bol keseden vaat dağıttılar. Ama ortadan dört yıl geçti. 3600 ek gösterge konusu hala çözülemedi yahut çözülmedi. Artık tekrar seçim yaklaşıyor ve bir sefer daha 3600 ek göstergeyi gündeme getiriyorlar. Bugün bu bahis yine masadaysa bunu işçilerin gayreti ve Genel Liderimizin 3600 ek göstergeyi kamuoyu gündeminden düşürmemesine borçluyuz. Biz söyledik ve dilerim ki onlar yapacak. Kâfi ki çözsünler, kâfi ki işçilerimiz hakkını alsın. Biz ebediyen haktan ve emekten yanayız” diye konuştu.
“Emekçilerimizle birlikte uğraş edeceğiz”
Kamuda çalışan 523 bin kontratlı işçinin memur takımlarına atanması gerektiğini söyleyen Soyer, “Bunun sağlanması için partimiz tarafından bir kanun teklifi verildi, Meclis’te görüşülmeyi bekliyor. Buradan, bu vesileyle iktidara sesleniyoruz. Toplumsal istikrar tazminatlarından elinizi çekin. 3600 ek gösterge düzenlemesini derhal yapın. Kontratları memurlara memuriyetlerini verin. Bu taleplerimiz gerçekleşene kadar emekçilerimizle birlikte uğraş edeceğiz. Zira çok güzel biliyoruz; Ya daima birlikte ya hiçbirimiz” dedi.
“Sözleşmeli memur uygulamasını kaldıracağız”
CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba da “Toplu kontrat hakkı var, grev hakkı yoksa bu savaşta askerin silahına mermi vermemektir. Bunu kesinlikle değiştireceğiz. Kontratlı memur uygulamasını kaldıracağız. Çalışma alanında çeşitli çalışma kolları var. Bunları birleştireceğiz. Türkiye’nin sorunu iktisat, işsizlik. TÜİK bilgilerine nazaran her üç gençten biri işsiz. Ancak gerçek işsizlik gençlerimizde yüzde 50’ye varmış durumda. Memur iki maaş alsa bile yoksulluk hududu 15 bin” diye konuştu.
“Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar”
CHP Mahallî İdarelerden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun ise İzmir’in güneşinin ve aydınlığının tüm ülkeyi saracağını vurgulayarak “İzmir’den Türkiye’nin üstüne güneş doğacak. Buna inanıyorum. İşçiden korkup, haklarını elinden almak için her türlü çabayı sarf ediyorlar. Fakat hiç merak etmeyin, güneşli günler yakında. 3600 ek gösterge için kelam verdiler. EYT için kelam verdiler. Fakat bunların bir dediği bir dediğini asla tutmuyor. Bu ülkede daima birlikte üretiyoruz, daima birlikte paylaşacağız” sözlerini kullandı.
“Tüm Türkiye’ye sesleniyoruz”
CHP İzmir Vilayet Lideri Deniz Yücel ise Türkiye’de aileleri ile birlikte sayıları 500 bini aşan kamu işçilerinin problemlerini ve beklentilerini lisana getirmek için alana indiklerini söyledi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kümesi bulunan tüm siyasi partilere ve tüm Türkiye’ye seslendiklerini söz eden Deniz Yücel, “Türkiye’de ekonomik krizin had safhada olduğu bir süreçte, belediyelerde çalışan memurlarımızın geçmişe yönelik belediyelerle imzalamış oldukları toplu iş kontratlarından kaynaklı, kişi borçlarıyla mağdur edilmesi, bu paraların faiziyle birlikte memurlarımızdan isteniyor olması, insanların karınlarını zar güç doyurdukları, artırımlar altında ezildikleri bir periyotta kabul edilemez. Birçok memur, emekliliği gelmiş olmasına karşın üzerlerine çıkartılan kişi borçları sebebiyle emekli olamıyor. Memurlarımızın, fedakarca devlete ve millete hizmet etmesinin bedeli, ağır zimmet borçları olmamalı. Memura çıkarttığınız zimmet borçlarının, faizleri ile birlikte affedilmesi ve kontratlı memura takım verilmesini meclise getirin. Bu mevzuları getirdiğiniz gün, biz tam takviye vereceğiz. Siz, CHP’nin bu bahisteki kanun teklifini reddettiniz fakat biz sizin teklifinizi tam takım destekleyeceğiz” dedi.
“Mutlaka kazanacağız”
Tüm Yerel-Sen 2 No’lu Şube Lideri Ömer Eşki de alanlara inenlerin, çaba edenlerin istediklerini kesinlikle alacağını belirterek, “Yeter ki bu uğurda bedel ödemeyi bilsinler ve kararlı olsunlar. Kanun düzenlemesi eksik ve yetersiz olduğu için bu meseleleri yaşıyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bu bahiste gerekeni yapacağına inanıyoruz. Yalnızca hükümetin siyasi bakış açısından ötürü sorun yaşıyoruz. Biz sendika olarak Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) müracaatta bulunduk. O süreç bittiğinde de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuracağız. Bunu kesinlikle kazanacağız” dedi.
“Kamu ziyanı tespiti akıl işi mi?”
Tüm Bel-Sen Genel Lideri Erdal Bozkurt ise Anayasa’da “Temel hak ve hürriyetleri kısıtlayıcı tedbir alamazsınız” unsurunun bulunduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “Sendikal haklar, toplu mukavele hakkı da temel hak ve hürriyetlerin bir kesimidir. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. ‘Biz paramızı aldık gerisi bizi ilgilendirmiyor. Belediye liderinin sorunudur. Onlar çözsün’ üzere bir cümle asla kurmayacağız. Bu bizim sorunumuz. Bizim üzerimizden belediye liderlerimize gelmek istiyorlarsa, önünde barikatı biz oluşturacağız. Biz buradayız diyeceğiz. Mevzuat diyor ki ‘Mal ve hizmetlerden ihalelerde, alım satımda ihmal yahut kusur varsa, bu zimmete döner’. Bir toplu kontratta kusur ya da kasıttan kaynaklı kamu ziyanı tespiti akıl işi mi? Dünyada örneği yok.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
