Saç dökülmesi bilhassa erkeklerde yaygın olarak görülen lakin bayanlarda da sıkça karşılaşılan kıymetli sorunlar ortasında yer alıyor. Yaygın bir sorun olması sebebiyle saç dökülmesinin tek kalıcı tahlili olan saç ekimi uygulamaları günümüzde epeyce sık yapılan süreçler olarak karşımıza çıkıyor. Lakin bu nedenle toplumda saç ekimiyle ilgili önemli bir bilgi kirliliği bulunuyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Saç Ekimi Bölümü’nden Dr. Mahmut Alan Kaya, saç ekiminde hakikat bilinen yanlışlar ile ilgili bilgi verdi.
Yanlış: “Yaz azlarında saç ekimi yaptırılmaz”
Yaz aylarında saç ekimi yaptırılamayacağı saç ekimiyle ilgili en yaygın olan yanlış bilgilerden biridir. Saç ekimi yılın 4 mevsimi yaptırılabilir. Yalnızca, operasyon sonrası belli bir müddet tabip tarafından belirtilecek konular konusunda dikkatli olunması gerekir. Örneğin saç nakli sonrası birinci bir ay denize- havuza girilmesi önerilmemektedir. Her insan bu hususlarda gerekli planlamalarını yaparak dilediği mevsimde saç ektirebilir.
Yanlış: “Sadece sakaldan yahut yalnızca göğüsten kök alınarak saç ekimi yapılabilir”
Saç ekimi donör bölgesi denilen inançlı alandan saçların tek tek alınarak seyrelme olan yerlere nakledilmesi sürecidir. Kaynak olarak kullanılan alan, kulağın art kısmından başlayarak enseye hakikat giden alandır. Bu bölgeye inançlı bölge ismi verilir. Herkeste bu bölgede her vakit saç vardır. İnançlı alandaki saçlar dökülmeye dirençli saçlardır. Bazen donör bölgesindeki kökler yetmeyebilir ve bu durumda göğüs yahut sakaldan da kökler alınabilmektedir. Örneğin hastanın 4500 kök gereksinimi varken enseden 4000 kök alınabilmişse, kalan 500 kök eksiği sakaldan tamamlanabilmektedir. Lakin yalnızca sakaldan ya da göğüsten kök alınarak saç ekimi gerçekleştirilmesi hakikat değildir. Bu bölgeler yalnızca takviye hedefli kullanılabilmektedir. Öncelik her vakit ense kısmıdır zira bu bölgedeki saç kökleri kalıcı ve tutma başarısı yüksek köklerdir.
Yanlış: “Safir yolu daha iyidir” ya da “DHI prosedürü daha iyidir”
Özellikle DHI ve safir teknikleri konusunda büyük manipülasyonlar bulunmaktadır. Yalnızca DHI saç ekimi uygulaması yapan merkezler en güzel en yeni metodun DHI olduğunu söz ederken, safir uygulaması yapan merkezlerin en güzelinin safir olduğunu tez etmesi üzere değerli bilgi kirlilikleri dolaşmaktadır. Ekim yolu olarak safir ve DHI formülleri bireye nazaran farklı ayrı bazense iki metot birlikte kullanılmaktadır. Safir usulünde, FUE metoduyla kökler alındıktan sonra safir uçlu kalemlerle köklerin kalınlığına ve uzunluğuna nazaran seçilen safir uçlarıyla evvel kanallar açılır sonra bu kanallara kökler yerleştirilmektedir. DHI yolunda ise alınan kökler DHI kalemlerine tek tek yerleştirilir. Kökün kalınlığına ve uzunluğuna nazaran DHI kalem uçları seçilmektedir. Ekilecek alana kanal açılmadan kökler kanal açılmadan direkt nakledilir. Kimi hastalarda boşluğun çok olduğu alanlara evvel safir kalemleriyle ekim yapılır, sonrasında saç ortalarına sıklaştırma için DHI kalemleriyle ekim yapılır. Yani iki prosedür birlikte kullanılabilmektir. Bu iki usulün birbirine rastgele bir üstünlüğü yoktur. Bilhassa seyrelmenin çok olduğu, ortalara sıklaştırma yapılması gereken hastalarda, mevcut saçlara ziyan vermemek ismine DHI daha güzel bir metottur. Boşluğun bariz olduğu ve büyük sayılarda ekim yapılması gereken hastalarda ise safir uçları daha avantajlı olmaktadır. Prosedür seçimine tabip ön görüşmesinde karar verilmektedir.
Yanlış: “Saç ekiminde komplikasyon riski yoktur”
Saç ekimi küçük cerrahi süreçler grubundadır. Bu nedenle tüm cerrahi süreçler üzere potansiyel yan tesirleri, komplikasyon riskleri vardır. Bu risk, ekim yapılan merkezin sıhhat kurumu olup olmamasına ve ekimi yapan şahısların kâfi deneyim ve birikime sahip olup olmamasına nazaran artmaktadır. En yaygın görülen yan tesirler enfeksiyon ve nekrozdur. Enfeksiyon genelde steril olmayan yerlerde görülen bir yan tesirdir. En sık steril olmayan ve bireye özel materyal kullanılmayan merkezlerde enfeksiyon riski bulunmaktadır. HIV, hepatit üzere enfeksiyonlar farklı hastalara bulaştırılabilmektedir.
Nekroz ise uygun formül kullanılmayan merkezlerde kanalları açarken bölgedeki deveranın bozulmasına sebep olarak oluşan kısmi kangren üslubunda bir durumdur. Çok önemli nekroz olaylarında ciltte çökmeler görülebilmektedir. Hastalarda bazen çok önemli düzeltme operasyonlarına muhtaçlık doğuracak kalıcı hasarlara varan sonuçları olabilmektedir.
Yanlış: “Tıraşsız saç ekimi herkes için uygundur”
Tıraşsız ekim bilhassa toplumsal hayata erken dönüş için büyük avantaj sağlaması nedeniyle herkes tarafından istenilen bir formüldür lakin maalesef her hasta tıraşsız ekime uygun değildir. Tıraşsız ekimin en büyük dezavantajı bir ekim seansında limitli sayıda ekimin yapılabiliyor olmasıdır. Boşluğu fazla olanlarda şayet tıraşsız ekim yapılması gerekiyorsa tekrarlı birçok seans yapılması gerekmektedir.
Yanlış: “Gideceğim rastgele bir merkezde saç ekimimi hekim yapar”
Saç ekiminde birçok merkezdeki en büyük handikap süreci yapan şahısların hekim olmak bir yana, sıhhat işçisi dahi olmamasından kaynaklanmaktadır. Birçok merkezde ön görüşmelerin tabip ile yapılıp sürecin hekim tarafından yapılmaması kıymetli sıkıntıların başında gelmektedir. Genelde hastalar sürece geldiklerinde hekimi görmezler. Hastanın hiç bilmediği teknisyenler tarafından ekim süreci gerçekleştirilmektedir. Bilhassa yurtdışı hastalar için bu durum ülkemiz ismine inanç sarsıcı bir durum oluşturmaktadır. Operasyon olunacağı vakit hastaların hangi tekniğin kullanılacağını bilmesi gerektiği kadar süreci kimin yapacağını da bilmesi gerekmektedir. Bu nedenle sürecin baştan sonra tabibin denetimi altında yapılması çok kıymetlidir.
Yanlış: “FUE metodu, DHI ve safir üzere bir ekim yöntemidir”
Saç ekiminde en çok baş karıştıran mevzulardan bir tanesi de FUE prosedürünün ekim yolu sanılmasıdır. Aslında FUE formülü bir kök alım tekniğidir. Yani saçlar FUE prosedürüyle alınır, safir ya da DHI formülleriyle de ekilir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
