Son günlerde Milas ilçesi, Dörttepe Mahallesi Hasanbağ mevkiinde bulunan bir parsel ile ilgili Belediyemizce verilen yapı ruhsatı hakkında kamuoyunda önemli tenkit ve tartışmalar yaşanmaktadır. Bu bahiste gerek basın ve gerekse toplumsal medya yolu ile birçok kişi ve kurum açıklamalarda bulunmuştur. Açıklamalarda gösterilen etraf hassaslığı için teşekkür ediyoruz. Yapılan tüm açıklamaları yakından izledik ve demokratik çerçevede olgunlukla karşıladık. Bizim de hem kişi hem de temsil ettiğimiz kurum olarak bölgemiz ile ilgili tıpkı hassaslık içinde olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Tenkitlere karşılık verme ismine bir açıklama yapma zorunluluğumuz doğmuştur. Geldiğiniz için hepinize farklı başka teşekkür ediyorum.
Kelam konusu inşaat ruhsatı verilen taşınmazın bulunduğu bölge Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 09/3/1994 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli DİDİM-GÜLLÜK-AKBÜK ETRAF SİSTEMİ PLANI değişikliği ile planlama kapsamına alınmıştır.
Bu plana nazaran Milas Belediye Meclisi 1994 yılında 1/5000 lik nazım imar planı ve 1997 yılında 1/1000 ölçekli uygulama imar planını onaylamıştır.
Bahse husus taşınmazların bulunduğu alana temel 3194 sayılı İmar Kanununun 18. Husus uygulaması 2007 yılında yapılmış; böylelikle plana temel kamuya terk edilmesi gereken alanların kamu eline geçmesi sağlanmıştır.
Proje alanının bulunduğu bölgede 1/100.000 ölçekli ETRAF SİSTEMİ PLANI, ilgili Bakanlıkça ve 1/25.000 ölçekli MUĞLA NAZIM İMAR PLANI ise Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanmış olup, bu bölgenin planları bu planlarda da görülmektedir.
1/100.000’lik planın plan notlarının 7.7 hususunda ‘’Bu planın onama tarihinden evvel mevzuata uygun olarak onaylanmış mevzii imar planları geçerlidir.’’hükmü bulunmaktadır.1/25.000’lik Nazım İmar planının 4.5.plan notunda ‘Bu planın onaylanmasından evvel periyodun mevzuatına,planlama prensiplerine ve üst ölçek planlarına uygun olarak onaylanmış olan imar planları,bu planda gösterilmemiş dahi olsa yürürlüktedir.’’denmektedir.
Planlama bölgesindeki Sulak Alan Mutlak Müdafaa Alanı içerisindeki bir bölgenin doğal sit alanı olarak, birebir vakitte bir öbür kısmının da arkeolojik sit alanı olarak belirlenmesi sebebi ile 2019 yılında 644 sayılı KHK’nın 13/A maddesi uyarınca KORUMA EMELLİ 1/5000 ve 1/1000 ÖLÇEKLİ İMAR PLANLARI onaylanmıştır.
Ayrıca 2019 yılında bahse husus proje alanı içerisinde kalan tampon bölge, Ulusal Kıymete Haiz Sulak Alan olarak tescillenmiştir.Tescillenen alan Dörttepe ve Boğaziçi Mahallelerinin değerli kısmını da içine alan geniş bir bölgeyi kapsamaktadır.
Turizm Kenti olarak isimlendirilen bu alandaki ÇED süreci 2007 yılında başlamıştır. Değişik nedenlerde durdurulmuş olan bu süreç,2021 yılında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED olumlu kararı verilerek tamamlanmıştır.
Cumhurbaşkanlığı’nın 1 Nolu Kararnamesinin 109. maddesine nazaran bu alandaki imar kanununa temel yapılacak iş ve süreçler ile ilgili yetki,ilgili bakanlık ve kurumlara geçmiştir. Bölge ile ilgili imar planları hakkında rastgele bir iptal ve durdurma kararı yoktur.
Tarafımızca verilen yapı ruhsatı,projenin 1.etabınının sadece tek parselini kapsamaktadır. Bu parsel 6501 parsel olup 21 blok, 1 adet Toplumsal Tesis ve 1 adet istinat duvarını kapsamaktadır. İmar durum evrakının verilmesi ile bu yapı ruhsatı ortasında yaklaşık 7 aylık bir vakit geçmiştir. Bu mühlet içinde mevzu Belediyemizce çok istikametli olarak araştırılmış ve tartışılmıştır. Bu araştırma ve tartışma süreci içinde ilgili kurum,STK ve odalarla daima istişare halinde bulunulmuştur.Bu kişi ve kuruluşların –mazereti olanlar dışında- değerli kısmı şu an buradadır. Yapı ruhsatı verilirken ilgili kanun ve yönetmeliklerin aradığı tüm süreçler titizlikle yerine getirilmiştir.
1 Nolu Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 410/d maddesi yeterince sulak alan ilan edilen bölgelerin korunması, idaresi, geliştirilmesi, işletilmesi ve işlettirilmesi misyonu Tarım ve Orman Bakanlığı’na verilmiştir. Bu sebepten ve yasal zorunluluktan ötürü ruhsat verilmeden evvel,mimari projeimar durum dokümanı ve tapu eklenerek Tarım ve Orman Bakanlığı 4. Bölge Müdürlüğü’ne görüş sorulmuştur. İlgili yerden 04/03/2022 tarih 4752371 sayılı yazı ile uygun görüş verilmiştir.
Yine Muğla Büyükşehir Belediyesi MUSKİ Genel Müdürlüğü’nden gelen 10/01/2022 tarih 44237 sayılı Su ve Kanalizasyon Durum Belgesi ruhsat verilmesinde bir sakınca olmadığını belirtmiştir.
Bu dokümanlardan rastgele biri olumsuz olsaydı bizim katiyen yapı ruhsatı düzenlememiz mümkün değildi.
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere 1994 yılından beri müddet gelen bir süreç vardır. Bu sürecin sonunda tüm etaplar geçilmiş, iş yapı ruhsatı talebi ile önümüze gelmiştir.Yani bu durumda biz sürecin son halkasıyız. 3194 sayılı İmar Kanununun 22/2. hususu : “Belediyeler yahut Valiliklerce ruhsat ve ekleri incelenerek eksik ve yanlış bulunmuyorsa müracaat tarihinden itibaren en geç 30 gün içinde yapı ruhsatiyesi VERİLİR.” kararını getirmiştir. Buradaki karar mutlaklık arzetmektedir; yönetime bir takdir yetkisi bırakmamaktadır. Yani yapılan ruhsat müracaatında her hangi eksik ve kusur yok ise yönetim bu ruhsatı düzenlemek zorundadır. Buna karşıt davranış hatadır. Ayrıyeten Belediyemiz açısından tazminat yükümlülüğü doğurur. Bunun ile ilgili Danıştay 6. Dairenin 2013/3657 Temel, 2017/4335 Karar sayılı ve 31/05/2017 tarihli kararını örnek olarak gösterebiliriz.
Ayrıca ÇED Yönetmeliğinin 6-3 maddesine nazaran ÇED olumlu kararı durdurulmadığı ya da iptal edilmediği sürece ruhsat süreçlerinin durdurulması mümkün değildir.
Kamuoyu tarafından şunun da bilinmesini isteriz ki; 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 97/h maddesi mucibince Belediyemizce 2 ay içinde ruhsat verilmemesi durumunda yetki büsbütün ilgili bakanlığa geçmektedir. Bu durumda Milas Belediyesi büsbütün sürecin dışında kalmaktadır. Bakanlıktan ruhsatın hangi içerik ve kaidelerde geleceğini kimse bilemez. Milas Belediyesi’nin süreç dışında kalmasının çevresel tesirlere ve Milas halkına hiçbir faydası yoktur. Bakanlık,ruhsatı vereceği üzere Belediye vazifelileri hakkında soruşturma da başlatabilir.
Yani kısaca bahsin belediyemizce tartışılma ve araştırma süreci sonunda bir hukuki mütalaaya gereksinim olmuş; yapılan istişareler sonunda hukuksal görüşümüz olarak bu basamakta ruhsat verilmesinin zorunluluğu sonucuna varılmıştır.
Bahse bahis bölge ile ilgili toplumun bilmesinin faydalı olacağını düşündüğümüz ve bilhassa belirtmemiz gereken iki temel nokta daha var:
- Bu bölge 2012 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile Turizm alanı ilan edilmişti. Bu kararla Milas Belediyesinin tüm planlama yetkileri elinden alınmıştır. Bizzat benim talimatımla Hukuk İşleri Müdürlüğü tarafından bu karara karşı Danıştay 14. Dairesi’nde dava açılmıştır. Mahkeme 15/10/2015 tarihli 2012/4120 Temel ve 2015/7472 Karar sayılı kararı ile davamızı kabul etti. Daha sonra bu karar Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Heyeti tarafından onandı ve kesinleşti. Biz,bu davayı ,turizme karşı olduğumuz için değil; bölgenin özellikleri de düşünüldüğünde Milas Belediyesi’nin planlama yetkilerini yine geri alması ve sürecin içerisinde kalmasını sağlamak maksadı ile açtık. Artık,yapı ruhsatı verirken de yasal mecburilik yanında,Milas Belediyesi’ni sürecin içinde tutabilme gayreti içindeydik.
- En çok göz arkası edilen ve tenkide husus olan,ÇED olumlu kararına karşı dava açıp açmadığımız konusudur.Arkadaşlar,bu mevzuda biz de çok duyarlıyız. Kelam konusu ÇED olumlu kararının iptali için TMMOB’nin açmış olduğu iptal davasına,TMMOB yanında müdahil olunması talimatını Hukuk İşleri Müdürlüğü’ne şahsen ben verdim. Hatta bu davada TMMOB ile bir arada hareket edilmesinde ayrıyeten bir fayda gördüm. Yani bilhassa TMMOB ile yürümek istedim.Söz konusu dava Muğla 3. Yönetim Mahkemesinin 2021/762 Esas numarası ile görülen davadır. Mahkeme 02/02/2022 tarihli ara kararı ile oy birliği ile davacı TMMOB yanında müdahilliğimize karar vermiştir. Bu orta kararını size gösteriyorum.Hal böyleyken kimi TMMOB temsilcilerinin,bu mevzudaki beyanlarımızın palavra olduğu ve tekzip edecekleri tarafındaki değerlendirmelerini anlamakta zahmet çekiyorum.
- Bugüne kadar bahis hakkında beyanatta bulunmadık.Ama daha ortada hiçbir şey yokken ve hatta projeyi görmeden körü körüne karşı duruşları isabetli bulmadığımı tabir etmeye çalıştım.Bu mevzu da farklı yerlere evrildi…
Ruhsatın verilmesi ile ilgili mevzuatı ve süreci üstte açıkladık.Ruhsat verilmesi bizim açımızdan dava sürecini etkilemeyecektir. Davanın kazanılması için biz de elimizden gelen katkı ve çabayı veriyoruz ve vereceğiz. Dava ile ilgili TMMOB’nin avukatı ile istişare halindeyiz. Söz konusu ÇED olumlu kararının mahkemece iptal edilmesi halinde yeni bir hukuksal durum oluşacağından biz de derhal yapı ruhsatını iptal edeceğiz.
Süreç ve durum bu türlü iken hakkımızda yöneltilen itham ve tenkitlerin çok ağır olduğu kanaatindeyim.Ben bir Milas sevdalısıyım…Yaşantımın yaklaşık 35 yılı,değişik platformlarda, etraftan yana tavır takınan çalışmalarla geçti. Etraf duyarlılığımız herkes tarafından bilinir. Daha öğrencilik yıllarımızda termik antrallerine karşı yaptığımız gayret yaşantımın ilerleyen devirlerinde yeni boyutlar kazanarak daima sürdü. Muğla Barosu’nda temsilci ve yönetici olarak çalıştığımız periyotlarda, Baronun açtığı etraf ile ilgili davalarda daima katkım olmuştur. Hatta mesleğe birinci başladığımız yıllarda Milas Etraf Dayanışma Muhafaza Derneği’nin kuruluş ve çalışmalarında öncülük yaptım.Avukatlık mesleğimi yaparken istekli olarak birçok dava ve harekete katılıp dayanak verdim. Belediye Başkanlığı misyonuna seçildikten sonraki süreçteki anlayış ve tavrımız da yakından bilinmektedir. Bu bahiste katkı ve dayanaklarından ötürü Belediye Meclis üyelerimize ve çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.
Hatırlatma manasında birkaç örnek vermek gerekirse ;
- İlçemizin Kazıklı-Kuzyaka ve Avşar Mahallelerini kapsayan Jeotermal arama ruhsatı talepleri meclisimizce üç başka kararda oy birliği ile red edilmiştir. Bu karar Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Uyum Başkanlığına gönderilmiştir.
- Tuzabat Mahallemizde bal ormanlarını yok edecek, boksit ocağı genişlemesi için ÇED gerekli değildir kararına karşı Muğla 3. Yönetim Mahkemesinin 2021/550 Temel sayılı belgesi ile dava açtık. Ayrıyeten köylünün de birleşerek dava açmasına öncülük ettik ve destekledik. Sonuç olarak karar iptal edildi.
- Kemikler Mahallemizde dekoratif taş ocağı için verilen ÇED gerekli değildir kararına karşı Muğla 3. Yönetim Mahkemesinin 2021/1200 Temel sayılı belgesi ile iptal davası açtık. Dava devam etmektedir.
- Akbelen ormanlarının korunmasına yönelik olarak Dernek tarafından Muğla 1. Yönetim Mahkemesinin 2021/563 Temel sayılı belgesine müdahale talebinde bulunduk ve talebimiz mahkemece kabul edildi.
- Kıyıkışlacık’ta yapılması planlanan Yük Kestirim ve Tahliye iskelesi için ÇED gerekli değildir kararına karşı Muğla 3. Yönetim Mahkemesinin 2021/132 Temel sayılı evrakı ile dava açtık.Ankara’daki ÇED toplantısında görüşü sorulan yirmiye yakın kurum içinde Kıyıkışlacık halkı yanında hal alan tek kurum bizdik.
- Zeytinlik Alanları madencilik faaliyetlerine açan ve Güç ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından resmi gazetede yayınlanan yönetmeliğin iptali için Danıştay’da dava açtık.
- Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri için 1003,90 Ha’lık alan için birinci sınıf gayri sıhhi müessese(GSM) işyeri açma ve çalışma ruhsatı talebi Belediye meclisimizce oy birliği ile red edilmiştir. Bu talep Kısırlar, Alaçam, Çamköy, Hasanlar, Sögütçük, Karacahisar mahalleleri ile Muğla-Milas-Bodrum Fesleğen Kültür Turizm Müdafaa ve Gelişim Bölgesini kapsamaktadır. (Akbelen ormanları da bu alan içerisinde kalmaktadır.)
- 2021 yılı içerisinde yaşadığımız yangınlar tarihimizin en değerli felaketi idi. Bilhassa Kuyucak, Kıyıkışlacık ve Ören bölgemizde günlerce devam eden yangınlar tabiatımıza çok büyük ziyanlar verdi. Gerek şahsım ve gerekse kurumum ismine bu süreçte göstermiş olduğumuz çaba ve feryadımız yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada izlendi.
Nerede doğayı ve çevreyi tehdit eden bir durum varsa Milas Belediyesi olarak biz oradayız.Durum böyleyken hakkımızda ileri sürülen ağır itham ve tenkitleri kabul etmiyorum. Çevresel hususlarda biz de elimizden gelen çabayı vermekteyiz. Yalnızca misyonumuzun bize yüklediği sorumluluklar noktasında farklı düşünüyoruz ya da süreçlerin işletilmesindeki usul farklılıklarından ötürü hiç kimse bizleri etraf düşmanlığı ve hainlikle suçlayamaz. Hele hele hayatı hukuk ve demokrasi çabasıyla geçen biri olarak; hiç kimse bizleri muhakkak kişi ve guruplarla ilişkilendiremez. 55 yıla yaklaşan yaşantımın nerede ise tamamına yakın kısmını Milas’ta geçirdim. Toplumsal, Kültür,Sanat, Hukuk, Spor, Siyaset,Emek ve Etraf alanlarında dolu dolu geçen bu ömrümü Milas halkı yakından bilmektedir.Yaşamım tüm açıklığı ile toplumun önünde geçmiştir.Gördüğüm kadarıyla bu ithamlar artık bir etraf gayretini aşmış,başka bir istikamete evrilmiştir.Yine de toplumun itimat ve takviyesini hissetmek bu devirde biraz da olsa kederimizi hafifletmektedir.
Çevresel mevzularda yaptığımız çalışma ve takviyeler nedeni ile soruşturmalara ve şikayetlere maruz kalan bir lokal yönetici olarak yazılan çizilenleri hak etmiyorum.
- Muçep’in Güllük aktifliğine katılmak için Milas Kent Konseyi’nin araç talebini karşıladığımız münasebeti ile Muğla Valiliğince soruşturmaya tabi tutuldum ve hakkımızda Cumhuriyet Başsavcılığına hata duyurusunda bulunuldu.
- Akbelen ormanında bekleyen köylülere çadır takviyesi verdiğimiz için tekraren şikayet edildik.
- Yangınlardaki yardım faaliyetleri için hakkımızda soruşturma açıldı.
- Akbelen ormanına Bodrum Belediyesi’nden gönderilen konteynırın kurulumuna verdiğimiz dayanak için de soruşturmaya tabi tutulduk.Çünkü şikayet için çekilen fotoğraftaki araç ve çalışanın üzerinde Milas Belediyesi yazıyordu.
Çevreye ve çevrecilere verdiğimiz dayanak nedeni ile bu kadar soruşturma ve saldırıya
maruz bırakılır iken etraf düşmanı ilan edilmek; akıllara ziyan,vicdanları yaralayan bir durumdur. Hiç kuşku yok ki bu süreçte en yakınlarımızın bizlere dönük açıklama ve inançsız yaklaşımları beni daha da derinden yaralamıştır.
Süreci takip etmeye devam ediyoruz. Üzerimize düşen misyon ve sorumlulukların şuurundayız. Bize ve grubumuza güvenmenizi ve dayanağınızı bekliyoruz. Bizi anlayan ve takviye veren herkese yürekten teşekkür ediyorum.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
