Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) İdare Şurası Lideri Ayhan Kızıltan, Mersin İnternet Gazetecileri Derneği’ni (MEİGDER) ziyaret etti. Ziyarette iktisada dair değerlendirmelerde bulunan Kızıltan, Türkiye’de son 20 yıldır planlama kavramından vazgeçildiğine dikkat çekerek, “Artık mahallî dinamikleri de işin içine katarak planlama tekrar geçilmeli” dedi.
Yeni dernek binasına taşınan MEİGDER’e ‘hayırlı olsun’ ziyaretleri sürüyor. Bu kapsamda son olarak MTSO Lideri Ayhan Kızıltan, MEİGDER’i ziyaret etti. Kızıltan’ı MEİGDER Lideri A. Vahap Şehitoğlu ile idare konseyi üyeleri karşıladı. Kızıltan’a nazik ziyaretinden ötürü teşekkür eden Lider Şehitoğlu, dernek yapılanması ve çalışmaları hakkında bilgiler verdi. 1.5 yıl evvel kurdukları derneklerinin şuan 40’ı aşkın üyeye sahip olduğunu söz eden Şehitoğlu, “Arkadaşlarımızın hepsi tecrübeli gazeteci, her birinin birer internet gazetesi var. Kısa vakitte örgütlenip Akdeniz Gazeteciler Federasyonu ve Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu üyesi olduk” dedi.
“ETİK KURALLLARA NAZARAN GAZETECİLİK YAPANLAR MESLEKLERİNDE ÖNCÜ OLMALI”
MTSO Lideri Ayhan Kızıltan ise MEİGDER’e ‘hayırlı olsun’ dileklerini ileterek kelamlarına başladı. Gazetecilik mesleğinde etik kurallara nazaran davranan insanların öncülük yapması gerektiğini söyleyen Kızıltan, “Belli ki, siz de bu bakış açışıyla yola çıkarak dernek kurmuşsunuz. Güzel olsun. Her meslekte olduğu üzere bu meslekte de güzelle berbatın ayrılması gerekiyor. Maalesef objektif habercilik yapanlar azalıyor. Basın basın olma yeteneğini kaybediyor” dedi.
“KENDİ YAĞIMIZDA KAVRULUYORUZ”
Ekonomiye dair değerlendirmelerde de bulunan Lider Kızıltan, özel kesimde dinamik bir yapı bulunduğunu hatırlattı. Küçük esnafın güç durumda olduğunu belirten Kızıltan, “Ama büyük işletmeler bir biçimde işi çevirip ayakta kalmaya çalışıyor. Bizim öbür ülkelerde olmayan bir yapımız var. Kendi yağımızda kavrulabiliyoruz, kendi tahlillerimizi kendimiz üretebiliyoruz. Bir de fedakârlık da yapıyoruz. Bir müddet sonra da düşüncelerimizi unutuyoruz. Unutmasak tahminen bir daha o denli noktaya gelmeyeceğiz. Niçin bu türlü oldu, nasıl olması lazım, bunlar hiçbir vakit tartışılmıyor. Fakat kimse niçin bu türlü oldu ne yapmamız gerekiyor demiyor, tahlil yok. Daima birilerini övmek zorundaymışız üzere. Ya kıyasıya eleştiriyorsun ya övüyorsun, kimse yapan değil” sözlerini kullandı.
“RUSYA’YA SEVKİYATLAR DEVAM EDİYOR”
Mersin’de çok kimlikli bir iktisat olduğuna değinen Lider Kızıltan, şöyle devam etti: “Mersin’in çok kimlikli ekonomik yapısı öbür vilayetlerden bizi farklı kılıyor, avantaj sağlıyor. Lojistik şu anda kentimizin en kıymetli kesimlerden biri. Konteyner badiresi, lojistik maliyetlerinin artması dünyada tedarik zincirinde kırılma yarattı. Rusya-Ukrayna savaşı da tıpkı halde lakin Türkiye bunu fırsata çevirdi. Fakat bundan Mersin etkilenmedi, Rusya’ya sevkiyatlar devam ediyor. Mersin’de tabi ki her şey dört dörtlük değil, birçok küçük esnaf güç durumda. Pandeminin getirdiği olumsuzluk, akabinde bu savaşın getirdiği belirsizlik ve son artırımlar, döviz kurlarının çok yükselmesi çok büyük ziyanlar getirdi. Örneğin sabit fiyatla ihale alan nakliyatçılar akaryakıtın 7.5 liradan 20 liraya çıkmasıyla külfete girdi. Bunların meselelerinin tahlilleriyle ilgili bakanlıklara görüştük. Yüklenicilerin ve müteahhitlerin artan inşaat maliyetleri ile ilgili görüştük. Çok büyük ziyanlara girdiler, artık yeni kararname çıktı, tavsiye hakkı tanınmış. Devletin de işi sıkıntı fakat bugünler düşünülerek hareket edilmeliydi.”
“PLANLAMA YAPMAK GEREKİYOR”
Türkiye’de tarım üretiminin kısıldığını, üreticinin üretemez hale geldiğini anlatan Lider Kızıltan, ihraç edilen eserlerin hammaddesinin bile ithal edildiğini hatırlattı. Hammadde üretimini hamallık olarak görmemek gerektiğini vurgulayan Lider Kızıltan, “Biz üretmiyoruz, dışarıdan getiriyoruz, kapattık fabrikaları, hammadde üretmiyoruz. Bu hamallık diyorlar, hammadde üretimini hamallık olarak görmemek lazım, sen üretmezsen dışa bağımlısındır. Türkiye kendine yetiyor diyorlar. Tamam lakin daha çok üretsin, dışarıdan ithal etmeyelim” halinde konuştu. “Bunların hepsini planlayarak yapmak lazım. Türkiye’de son 20 yıldır planlama yok. Türkiye plan yapmadan gidiyor, devletin rafları proje dolu. Bu planlamayı kaldırınca ülke süreksiz sıcak para ile hareketlendi, ithalatla güya üretim yapıyormuş havası estirildi. Üretmenin yollarını bulmamız lazım, ileri teknoloji eserler üretmemiz lazım” diyen Kızıltan, şunları aktardı: “Mesela Mersin’de ekseriyetle tarım toprağı var, sanayi yeri üretemiyoruz, zorla ürettiğimiz alanlarda da daha nitelikli eserler üretmemiz lazım. Bunların hiçbiri planlanmıyor. Artık Türkiye’nin planlama devranına girmesi lazım. Bu planlama sürecinde de mahallî dinamiklerin olması lazım. Ankara, ‘Mersin bu yatırımı yapsın’ diyor lakin Mersin bu yatırıma hazır değil, razı değil. Gelip mahallî dinamiklerle planlanması lazım o denli olursa arbedeler olmayacak, kentin daha hazmedeceği, daha çok gereksinimi olan yatırımla olacak. Bu yalnızca hükümet için değil belediyeler içinde o denli. Mezitli’de yapılan bir şey Yenişehir’i de etkiliyor. Yenişehir’de yapılan bir şey Akdeniz’i de etkiliyor, hepsinin oturup birlikte planlaması lazım. Mersin’de, diyalog eksikliği var. Siyaset mazeret edilerek engellemeler yapılıyor ya da yanlış hareket yapılıyor lakin ortada kent var, kent hepimizin ortak bedeli. Kentin ehemmiyetinin önünde hiçbir şey yoktur. Siyasi partiler kentin önünde değildir. Bunu düşünmek lazım. Bizim bu bahiste çok uğraşımız oldu, milletvekillerini bir ortaya getirmeye çalıştık. Toplantı gerçekleşti, bir kısmı geldi bir kısmı gelmedi. Mecliste birlikte oturuyorlar ancak Mersin’de bir ortaya gelmiyorlar.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
