Alibaba, ticarette 2021 itibariyle yaşanan tarihi büyümenin temelini oluşturan trendlerin detaylarını paylaştığı B2B Dijital Bakış 2022 Raporu’nu yayınladı. Rapor, B2B alanında e-ticaretin bu büyümeyi nasıl tetiklediğini açıklarken, global ticareti gelecekte nasıl etkileyebileceğini de ele alıyor. Türkiye’de online siparişlerden elde edilen gelir oranı 2020 yılında 13.9 iken 2022 yılında bu oran 14.9’a ulaşarak 2026 yılında 16.8 olması öngörülüyor.
2021 yılı kuvvetli bir yıl olsa da, global ticaret için umutlu bir yıl oldu. COVID-19 pandemi sancılarının akabinde artık en makus günlerin atlatıldığına dair büyük umutlar beslenirken, dünya artık ticarette bir sıçrama olmasını bekliyordu. İnişli çıkışlı global talepten ve dijital dönüşüm dalgasından etkilenen ticaret, 2021 yılında hiç olmadığı kadar âlâ oldu. Birleşmiş Milletler, UNCTAD ve de IMF, bu yıl için güçlü büyüme göstergeleri olacağını açıkladı. Güç fiyatlarındaki tırmanıştan, daha yüksek nakliye masraflarından ve tedarik zincirinde aksamaları alevlendiren istihdam eksiklerinden kaynaklanan tüm zorluklara karşın, global ticaret tarihi bir rekor kırarak 28 trilyon Amerikan Doları’na ulaştı ki bu da, Covid öncesi düzeylerin 11 üzerinde bir düzey.
Dijital Bakış 2022 Raporu, B2B alanında e-ticaretin bu yılki ticari büyümeyi tetiklemede nasıl kilit bir rol oynadığını ortaya koyuyor. 2020’den beri süregelen trend sayesinde, B2B e-ticaret global olarak toparlanmaya aracılık etti ve pandeminin beraberinde getirdiği zıt rüzgarlara karşı dayanıklılık geliştirmelerinde dünyanın dört bir yanındaki şirketlere dayanak oldu. Global B2B pazarı hala 2020 yılında ortaya çıkan COVID-19 pandemisiyle birlikte gelen karışıklık devrinden geçiyor. Tedarik zincirlerindeki aksamalar, ticari fuarların iptal edilmesi ve de fizikî buluşmalarla ilgili kısıtlamalar, global olarak dijital ticarete geçişi hızlandırdı. Büyük şirketlerin dijital odaklı satın almaya süratlice geçiş yapabilmeleri için kâfi kaynakları olmasına karşın, KOBİ’ler kaynak, bütçe ve mallarını çevrimiçi olarak satma ve alma konusunda uzmanlık ve tecrübe yokluğu, üzere bir dizi zorlukla karşı karşıya kaldı. Bu geçişle birlikte KOBİ’ler git gide artan bir formda B2B e-ticaret alanında kendilerine tecrübeli ortaklar arayışına girdiler. Böylelikle KOBİ’ler, dijital mevcudiyetlerini güçlendirirken ve de bu yeni iş yapma formuyla evrilirken, gereksinim duyacakları araçları, platformları ve takviyesi bulabildiler.
Alibaba Türkiye Müşteri Tecrübesi ve Pazarlama Müdürü Sinem Salihoğlu, yaşanan pandemiden ticaret alanında geriye kalacak tek şeyin online B2B ticaretin gücü olacağını belirterek hususla ilgili görüşlerini aktardı; ‘Geçen iki yılın sorunları ve zorluklarıyla başa çıkmaya çalışırken internet bir çok şirket açısından hayata tutunacak kısım vazifesi gördü. Bir halde, dünyanın dört bir yanından alıcılar ve satıcılar birbirlerine çok daha yakınlaşmış oldular. E-ticaret hudut ötesi ticareti hiç olmadığı kadar erişilebilir kıldı, böylelikle dünyanın dört bir köşesindeki girişimcilere fırsatlar yaratılmış oldu. B2B alanında e-ticaretin büyümesi, fizikî etkileşimin azaldığı ortamda ihracatın artışıyla devam edecek üzere görünüyor. KOBİ’lerin de bir yandan eser satın almalarını genişletirken başka yandan da dijital ayak izlerini ve görünürlüklerini artırmaları bekleniyor. Dijital Bakış 2022 Raporu’nda da yer aldığı üzere, B2B alıcısının seyahatine baktığımızda, ticari fuarların ve fizikî buluşmaların yanı sıra, eserlerini daha geniş ölçeğe taşımak ve ikmal süreçlerini güzelleştirmek için online tedarik kanallarına odaklandıklarını görüyoruz. B2B tedarikçisinin seyahatini incelediğimizde ise, bir satış platformu olmanın yanı sıra, saygın e-ticaret platformları tedarikçilere stoklama ve pazarlama için kıymetli datalar sundupunu ve tıpkı vakitte görünürlüğü, beklenen müşterileri artırarak yeni müşteri adaylarını teminat altına aldıklarını net bir halde anlayabiliyoruz.’
Yayınlanan rapora nazaran, pandemi sırasında tecrübelenen B2B alanındaki e-ticaretteki artışın, toparlanmadan sonra da devam etmesi öngörülüyor Bu artışın itici gücünün, alıcı davranışlarındaki değişiklik kadar mevcut global altyapının git gide artan e-ticaret süreçlerini karşılamak için mevcut olan yedek kapasiteden gelmesi öngörülüyor. Konuta kapanma devirleri, alıcıların işlerini meskenden yürütmelerine yol açtı ve git gide artan sayıda alıcı kendi şirketleri için çevrimiçi olarak mal tedarik etme konusunda uzman oldu, bu bahiste alışkanlık geliştirdi. Bu hem halka açık platformlar hem de özel dahili uygulamalar için geçerli oldu. Avrupa’da çok sayıda alıcı ve satıcı, gelecekte ticaret fuarlarına iştirakin ve iş yapmanın çevrimiçi mevcudiyetle gerçekleştirilmesine dair “hibrit” bir stratejinin kelam konusu olduğunu düşünüyor.
KOBİ’lere nazaran, perakende muhtaçlıkları için ticari fuarlara uzaktan iştirakle dahil olmayı planlarken tedarik gereksinimleri için ticari fuarlara katılırken bunu “planlanmış bir e-ticaret platformları kullanımıyla birlikte” yapmayı öngörüyorlar.
Mevcut satın almaya yönelik ikili yaklaşım raporda aşağıdaki biçimde özetleniyor;
Ticari Fuarlar
- Güzellik & şahsî bakım ve hazır giysinin de ortalarında olduğu belirli sanayiler varlığını sürdürüyor.
- İletişim sağlamak ve temaslar kurmak için fırsat sunuyor.
- Makine, besin & içecek sanayilerinin de ortalarında olduğu sanayilerde geçerliliği azaldı.
- Seyahat kaynaklı artan sıhhat riski
Online
- Tanınmış, geçerliliği doğrulanmış pratik ve kullanımı kolay platformlar
- Çeşitli sanayiler ve coğrafyalarda geniş çeşitlilikte esere erişim
- Ürünleri görüntüleme ve deneme imkanının azalması
- İş ortaklarıyla şahsî irtibatın ortadan kalkması
Küresel erişimi olan platformlarda ticaret yapabilmek, talebin ihracat tarafından yönetildiği çeşitli sanayilerde yer alan tedarikçiler açısından gün be gün daha fazla ehemmiyet arz ediyor. Türkiye’de çevrimiçi siparişlerden elde edilen gelirin oranı 2020 yılında 13.9 iken 2022 yılında bu oran 14.9’a ulaşarak 2026 yılında 16.8 olması öngörülüyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
