Toplumsal yatırımlarında ”Sürdürülebilir Gıda” konusuna odaklanan Banvit BRF, Ulusal Eğitim Bakanlığı katkıları ile hayata geçirdiği “Akıllı Çocuk Sofrası” projesinde çocuklarda hakikat beslenme alışkanlıklarını oluşturmayı ve besin israfı konusunda farkındalık yaratmayı hedefliyor.
Türkiye’nin önde gelen besin üreticilerinden Banvit BRF, sürdürülebilirlik çalışmaları çerçevesinde sağlıklı jenerasyonların yetişmesine ve besin israfının önlenmesine katkıda bulunmak emeliyle yürüttüğü “Akıllı Çocuk Sofrası” projesinin yeni periyot çalışmalarını başlattı. Düzenlenen tanıtım toplantısı, Banvit BRF CEO’suTolga Gündüz, Beslenme Uzmanı, Sürdürülebilir Ömür Aktivisti Dilara Koçak ile Eğitim Bilimci, Akademisyen Dr. Özgür Bolat’ın iştirakleriyle İstanbul’da gerçekleştirildi.
İlk olarak 2008-2016 yılları ortasında sürdürülen projenin yeni periyot çalışmalarında çocuklarda yanlışsız beslenme alışkanlıklarının oluşturulması ve besin israfı konusunda farkındalık yaratılması hedefleniyor. Beslenme alışkanlıklarının ise çok büyük ölçüde aile içinde edinildiği gerçeğinden yola çıkan “Akıllı Çocuk Sofrası”, ilkokul öğrencileri ile ailelerinin ve öğretmenlerinin sürdürülebilir besin konusundaki eğitim ve farkındalık çalışmalarını kapsıyor.
Akıllı Çocuk Sofrası’nda besin israfına yer yok!
Proje hakkında bilgi veren ve “Geleceğimizi çöpe atma lüksümüz yok!” diyen Banvit BRF CEO’su Tolga Gündüz şunları söyledi: “İklim krizi, etraf kirliliği üzere meseleleri tetikleyen besin israfı hepimizin sorunu. Kaynakları şuurlu kullanmayı bir hayat biçimi haline getirmek ve yarınlara hoş bir dünya bırakabilmek için beslenme ve tüketim alışkanlıklarımızı bugün değiştirmemiz gerekiyor.
Tüm dünyada üretilen besinlerin en az 1/3’ü çöpe atılıyor. Bu ölçünün 1/4’üyle dünyadaki açlık sorunu çözülebiliyor. Gezegenimizi tehdit eden karbon salınımının 10’u, yeniden besin israfının sonucunda oluşuyor. Türkiye’de ise bir yılda toplanan çöpün neredeyse yarısı besin atıklarından oluşuyor. Besin israfının en çok gerçekleştiği yerler ortasında ise konutlarımız var. Besin israfını önlemenin yolu şuurlu besin tüketimi. Akıllı Çocuk Sofrası da işte bu şuuru oluşturmayı hedefliyor. Banvit BRF olarak ”Sürdürülebilir Gıda’yı odak noktamıza alıyoruz.”
Gıda israfını azaltmakta rol oynayacak bir jenerasyonun yetişmesi için çalıştıklarını belirten Gündüz “Bu gayeye giden yolda Akıllı Çocuk Sofrası ile şuurlu besin tüketiminde belirleyici rol üstlenecek olan ebeveyn ve öğretmenler ile birlikte değişimi başlatmak için kararlı adımlar atmaktan memnunuz. Sevgili Dilara Koçak ve Dr.Özgür Bolat hocamızın liderliğinde, alanlarında uzman isimlerin hazırladığı eğitici ve öğretici içerikleriyle çocuklarımızı, kaynakların hakikat kullanımı ve besin tüketimi mevzularında bilinçlendiren Akıllı Çocuk Sofrası’nın tek bir gayesi var; gelecek kuşaklara bugünden şuurlu besin tüketim alışkanlığı kazandırarak, besin israfını azaltmak. Bu noktada bizlere takviye veren ve küresel şirketimizin de sürdürülebilirlik haritasının oluşumuna katkı sunan BRF Institute’e teşekkür ediyorum” dedi.
Yemediklerinizden sorumlusunuz!
Akıllı Çocuk Sofrası Projesi’ne eğitici içeriklerle liderlik eden Beslenme Uzmanı, Sürdürülebilir Ömür Aktivisti Dilara Koçak, konuşmasında kâfi ve istikrarlı beslenme ile besin israfının ehemmiyetini vurgulayarak; “Beslenme için alışveriş de bir seçimdir ve yalnızca ticari bir aksiyon değildir. Konutunda olan bir şeyi tekrar satın alıyorsan bu israftır. Besinin üzerindeki etiketi gerçek okumak, son tüketim tarihine bakmak, nereden satın alındığına dikkat etmek gerekiyor. Bu noktada global açlığın da altını çizmek çok değerli. Biz bireyler için dedik ki; Ne yersen osun, yediklerinden sorumlusun. Anne babalar da daima dediler ki çocuğuma ne yedirdiğimden ben sorumluyum. Unutun bunu ve artık yediklerinizden değil, yemediklerinizden sorumlusunuz. Çocuğunuzun neleri yemediğinden ve bıraktığından da sorumlusunuz. Bu vicdani, ahlaki ve insani bir sorumluluktur. 2-3 gün çöpü atmadan evvel bir yere boşaltın ve fotoğrafını çekin. Orada hala yenebilecek bir şey var mı? Zira artık yemediklerimizin sorumluluğunu alma vakti. Bu proje bizi çok heyecanlandırıyor. Sonuçlarını paylaştığımızda da içimize sinen bir proje olmasını temenni ediyoruz.” açıklamalarında bulundu.
Projenin önderlerinden olan Eğitim Bilimci Dr. Özgür Bolat beslenmenin hayatla kurulan bir bağ olduğunun altını çizdi. Beslenme ile özgüven ortasındaki bağlantıya dikkat çeken ve özgüvenin 3 temeline değinen Bolat, “Özyeterlilik kavramı için, çocuğa zorla yemek yedirildiği vakit, sen kendi açlık sinyalini okuyamazsın, sen yemekle ilgili kendi kararını veremezsin üzere bâtın iletiler veriliyor. Çocuklara zorla yemek yedirildiğinde çocuklar direniyor. Yemeğini yemiyor ve bu da israfa yol açıyor ya da hislerini yönetemiyor. Özerklik ise çocuğun kendi kararlarını verebilmesidir. Çocuğun yemek tadımlarında yer alma ve birlikte yemek yapma üzere aktivitelerde olması ehemmiyet arz ediyor. Ne kadar yiyeceği konusunda da kendi kararını veremiyorsa özerkliği düşüyor. Gerçek beslenme kültürü, çocuğun kendi kararını vermesinde rol oynuyor. Üçüncü olarak ise özdeğeri görüyoruz. Çocuğun anne ve babasının kendisini olduğu üzere kabul edebilmesi kıymet taşıyor. Burada yemek yemeyen çocuklar birçok vakit yemek yemeye değil, anne babanın baskısına direniyor. İsrafın temelinde anne babanın meskende sağlıklı beslenme kültürü yaratması yatıyor” formunda tabir etti.
Uzmanların hazırladığı içeriklere herkes erişebilecek…
Milli Eğitim Bakanlığı katkıları çerçevesinde, Beslenme Uzmanı, Sürdürülebilir Ömür Aktivisti Dilara Koçak ile Eğitim Bilimci, Akademisyen Dr. Özgür Bolat’ın yanında, başka beslenme ve çocuk gelişimi uzmanları tarafından oluşturulan eğitici içeriklere, önümüzdeki periyotta Türkiye’de tüm öğretmenler, aileler ve öğrenciler erişebilecek. Akillicocuksofrasi.com web sitesinde beslenme ve çocuk gelişimi uzmanlarının içerikleriyle oluşturulan dijital ortam, besin ve besin israfı hususlarında çeşitli bilgiler sunarken, kullanıcılar katıldıkları eğitimler sonunda sertifika da alabilecekler. Proje, toplumsal medya hesapları ile entegre olarak anne, baba, öğretmen ve çocuk ekseninde kapsayıcı bir yapıya da sahip. Ailelerin, bilhassa de annelerin toplumsal medya üzerinden bilgi edinmeleri için interaktif toplumsal medya hesap idaresi de yapılacak. Online platform üzerinden başlatılacak yüzyüze eğitimlerle yıl sonuna kadar birebir olarak 3.000 aile ve öğretmene erişilmesi hedefleniyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
