DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Sakarya Mahallî Kültür Derneği’nin yedinci olağan konseyinde konuştu. Babacan şu sözleri kullandı:
‘Elin adamı Ukrayna’ya girmeden 600 milyar dolar rezerv biriktirdi’
“Güçlü ve hazırlıklı olmak zorundayız. Mesela Merkez Bankamızın rezervlerini güçlü tutmak zorundayız. Elin adamı Ukrayna’ya girmeden evvel 600 milyar dolarlık döviz rezervini biriktirdi, ondan sonra girdi. Biz ne yaptık? Daha ortada daha pandemi yok… Daha güç krizi yok… Merkez Bankası’nın dövizleri eksi 55 milyar dolara indi. Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini 28 milyar dolardan 136 milyar dolara çıkartmıştık. Şu anda net eksi 55 milyar dolar.”
‘Ülkemizi gençlerin yaşamak istediği bir ülke yapmak zorundayız’
“Bu ülkenin en büyük beka sorunu gençlerin yarınlarını bu ülkede değil, öbür ülkelerde hayal etmeleridir. Ülkemizi, gençlerin yaşamak istediği bir ülke yapmak için çalışmak zorundayız. Devletiyle, siyasi partileriyle, sivil toplumuyla daima birlikte bunu başarmak zorundayız.”
‘Doğrunun yanında durursanız gençler doğduğu topraklarda yaşamak ister’
“Bu ülkeyi her şeyiyle güçlü kılmamız lazım. İktisadıyla, ordusuyla ve en kıymetlisi prestijiyle güçlü kılmamız lazım. Prestijin, kelamın gücü ve sağlam ülke olmak her şeyden değerli. Dünyaya ‘Türkiye yalpa yapmaz, kimseyi yanıltmaz, dimdik ve her vakit doğrunun ve adaletin yanında durur’ dedirtmemiz lazım. Prestijli bir ülkenin yalnızca kelamıyla dünya üzerinde ne kadar tesir yapabileceğini gördüm. Yeri gelir; ekonominizin de ordunuzun da çok daha üzerinde etkiyi kelamla yapabilirsiniz. Her daim adaletin, doğrunun ve hakkın yanında durmanız lazım. Fakat bu türlü tesirli olabilirsiniz. Lakin bu türlü gençlerimiz ‘Benim yaşamak istediğim ülke burası. Doğduğum topraklarda yaşayacağım. Yarınlarımı burada kuracağım’ der.”
‘Kimya öğretmenim, çocukları AB pasaportu alınca oturup ağladı’
“Lisede bir kimya öğretmenim vardı. Bulgaristan’dan Türkiye’ye göçmüş. Yakın vakitte yaşadığı bir anısını anlattı. ‘İlkokul çağında zulme uğradık, ailecek Türkiye’ye geldik. Sonu geçtiğimizde dedem eğildi, toprağı öptü. Bize de ‘Çocuklar artık vatanımız burası’ dedi. Ama geçenlerde oğlum ile gelinim, ‘Baba sana sürprizimiz var’ dediler. Ellerinin artlarında bir şey saklıyorlar. Bir pasaport çıkarttılar. ‘Biz Avrupa Birliği pasaportu aldık’ diye sevindiler. Oturdum ağlamaya başladım. Benim dedem bu ülkeye toprağı öperek girdi, çocuklarım AB pasaportu aldım diye seviniyor. Oturdum ağladım’ dedi. Yazık ya. Ülkemiz varlık içerisinde yokluk yaşıyor.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
